17 Kasım 2014 Pazartesi

Seyfettin Efendi Günleri: Esrarengiz Hikayeleri 1

Seyfettin Efendi Günleri yazı dizimin yeni yazısı ile karşınızdayım. Bugünkü yazımın konusu “Seyfettin Efendi ve Esrarengiz Maceraları 1” adlı kitap olacak. Seyfettin Efendi’nin yazarı ve aynı zamanda çizeri olan Devrim Kunter, kitapları iki ayrı şekilde yayınlıyor. Birinci seri Olağanüstü Maceralar. Uzun hikayelerden oluşan kendi içinde bağımsız hikayeler olan ancak genel olaylarda birbirini izleyen ciltler bu adla yayınlanıyor. Bir önceki yazımda “Seyfettin Efendi ve Olağanüstü Maceraları 1 - Yeditepe Canavarı”nı sizler için incelemiştim. 

seyfettin efendi ve esrarengiz hikayeleri 1

Olağanüstü maceralar serisinden bağımsız ikinci seri ise Esrarengiz Hikayeler. Bu seri Seyfettin Efendi’nin kısa hikayelerinden oluşuyor ve hikayelerin hepsini Devrim Kunter çizerken, maceralar farklı yazarların kalemlerinden çıkıyor. Bence Devrim Bey’in bu tercihi, Seyfettin Efendi evreninin gelişmesi açısından çok isabetli bir karar olmuş. Çünkü farklı bakış açıları ve farklı denemeler Seyfettin Efendi evrenine yeni soluklar, yeni karakterler ve yepyeni uzun hikayeler kazandırabilecek cinsten olabilir. İşte böyle kısa hikayelerden oluşan Seyfettin Efendi ve Esrarengiz Hikayeleri 1. cildi, yukarıda bahsettiğim tarzda 10 adet kısa hikayeden oluşuyor. Hazırsanız detaylara geçiyorum.

Üç tanesini Devrim Kunter’in yazdığı kısa hikayelerde pek çok yazar yer almış. Hikayeler kısa olduklarından tatlarını damaklarda bırakıyorlar. Ancak belki de yeni hikayelere zemin hazırlıyorlar bilemiyoruz. :) Hemen ciltte yer alan hikayelerin isimlerini yazacak olursam;

  • Bir İntihar Vak’ası
  • Bir Cinayet Soruşturması
  • Sabahçı Hasan’ın Gece Düşleri
  • Derinkuyu Muamması
  • Heykeldeki Sır
  • Ab-ı Hayat
  • Yedi Uyurlar
  • Katil Palyaço
  • Gölge Hatun
  • Schrödinger’in Köpeği


Tek tek tüm hikayelerin nelerden bahsettiğini elbette söylemeyeceğim. Okuması sizden. :) Ancak bana göre en çok dikkatimi çekenlerden bahsetmek istiyorum. 

"Bir Cinayet Soruşturması" adlı hikayede Seyfettin Efendi jet hızıyla bir cinayeti çözüme kavuşturuyor. Pek şaşırtıcı gelmedi değil mi? :) Ancak bunu yaparken uyguladığı yöntem ve aldığı risk, bunun sonucunda dikkati ve gözlemi sayesinde yaptığı doğru bir hamle ile katili ortaya çıkarması, takdire değer. Bence burada Seyfettin Efendi tecrübesiyle şov yapıyor. Macera sonunda eski dostu Aziz’in, katili nasıl anladın sorularını ise cevapsız bırakarak onu meraklandırması çok güzel. :)

"Derinkuyu Muamması" adlı macerada ise, Seyfettin Efendi’nin pozitivist yani, gerçekleşen olaylar karşısında daima maddi ve fiziksel dünyanın gerçeklerine dayanan ve inanan yaklaşımının salt bir göstergesiyle karşılaşıyoruz. Bu macerada Seyfettin Efendi, ekibimizin kas gücünü oluşturan pehlivan İsmail ile birlikte Nevşehir’deki garip kaybolma vakaları sorunu çözmeye çalışıyor. Bu kaybolmalardaki söylentiler, garip ve doğaüstü bir yaratığın varlığına işaret ediyor. Gerçekten öyle mi? Okuduğunuzda göreceksiniz. :) Bu macerada Nevşehir bölgesinde yer alan yeraltı şehirlerinden birisine girip oraları göreceğiz. Ayrıca yine bu yeraltı şehrinde Seyfettin Efendi’nin keskin duyularını ve dikkatini kullanarak yaptığı çıkarımların nelere sebep olduğunu da göreceğiz. Bu macera da favorilerimden. 

Aslında bütün maceraları sevdim. Hepsinden tek tek bahsetmek istiyorum ama okuma zevkini de kaçırmak niyetinde değilim. O yüzden diğer hikayelerden bahsetmeyi bırakıyorum. Gerisini okumak sizden. :) Belirtmek istediğim bir diğer husus, “Sabahçı Hasan’ın Gece Düşleri” adlı maceradan önce macera ile alakası olan bazı şeyler hakkında açıklayıcı bilgilere yer verilmiş. Bu macera için Haşhaşilerden bahsedilmiş, kim oldukları ile ilgili bilgiler verilmiş. Aynı şekilde “Ab-ı Hayat” macerasından önce de bu efsanevi çeşmenin tarihteki yerinden ve olayından bahsedilerek hikaye öncesi okurun ön bilgiye sahip olması sağlanmış. Yine benzer şekilde “Katil Palyaço” macerasından önce de palyaçolar ile ilgili diğer iki macerada olduğu gibi “Gizli Evrak” adı altında bu tarz ön bilgiler okuyucuya sunulmuş. Bu durum, çok hoşuma giden bir uygulama oldu. 

Son olarak kapaklardan bahsetmeden geçemeyeceğim. Her bir kısa hikayenin farklı bir çizer tarafından çizilmiş birbirinden güzel kapakları mevcut. Bunların içinden benim için en güzel olanı “Yedi Uyurlar” macerasının kapağı oldu. Aşağıda görebilirsiniz. Nedenini bilmiyorum ama çizim tarzı olarak diğerlerinden oldukça farklı olduğu için olabilir. Gerçekten harika bir çizim. 

seyfettin efendi yedi uyurlar kapağı

Sonuç olarak Seyfettin Efendi ve Esrarengiz Hikayeleri 1 cildindeki maceralar tatlarını damaklarda bırakıp bitse de, Seyfettin Efendi ve Esrardaşları ile birlikte pek çok yeni karakter, olay hakkında bilgi sahibi oluyor, Seyfettin Efendi’nin kendine has üslubuyla aydınlattığı pek çok konu hakkında yeni bilgiler ediniyoruz. Belki ileride Esrarengiz Hikayeler olarak çıkacak yeni sayılarda pek çok yeni karakter ve olay görmenin yanında, İfşa-yi Sırr ekibindeki kahramanlarımızın birbirleriyle karşılaşmalarını ve belki de kişisel geçmişlerindeki pek çok konu ile alakalı maceraları da okuyabiliriz.

Seyfettin Efendi ve Esrarengiz Hikayeleri 1 ile ilgili yazıma burada son verirken, sizin de yazıma yorum yaparak katkıda bulunabileceğinizi bir kez daha hatırlatıyorum. Yazı dizime ait bir sonraki yazımda görüşmek üzere.

Yazı Dizisinin Diğer Yazıları:

Seyfettin Efendi Günleri: Olağanüstü Maceraları 1 - Yeditepe Canavarı 
Seyfettin Efendi Günleri: Devrim Kunter ile Seyfettin Efendi Üzerine Söyleşi
Seyfettin Efendi Günleri: Olağanüstü Maceraları 2 - Hayırsız Ada

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder